Genel Bilgi[]
Genesis 667 Ab, Genesis 667 üçlü yıldız sisteminde Genesis 667 A kızıl cüce yıldızının yörüngesindeki ikinci gezegendir. Sol sisteminden yaklaşık 3.9 ışık yılı uzakta (36.9 trilyon kilometre, 1.19 parsec) bulunmaktadır ve 2039 yılında James Webb Uzay Teleskobu ile ilk defa keşfedilmiştir. Sıçrama teknolojisi ile uygun şartlarda Dünya ile Genesis arasında bir seyahat yaklaşık 4 hafta sürmektedir. Bilinen tek kalıcı sıçrama noktası Genesis 667-A yıldızının zenith noktasında olsa bile, geçmişte yıldız sistemine başka noktalardan korsan girişlerin gerçekleştirildiğinden şüphelenilmektedir.
.
Genesis 667-A Yıldız Sistemi
Yörüngeye Dair Bilgiler[]
Genesis sistemindeki ikinci gezegendir. Bir sistemsel yılı 427 gündür. Kendi etrafındaki dönüşünü yaklaşık 26 saatte tamamlamaktadır. Gezegenin Narvis ve Abreon isimli iki uydusu vardır. Narvis atmosfere sahip olmamakla beraber Abreon'un oldukça ölümcül, fazlasıyla korozif bir atmosferi vardır. Narvis'in yüzeyi büyük oranda donmuş ve en azından terkedilmiş tek bir üsse sahiptir. Abreon ise yüksek sıcaklıklı asit havuzlarıyla dolu olup yerleşim denemesi yapılmadığı bilinmektedir.
Genesis'e ait bir harita...
Jeofiziksel Bilgiler[]
Genesis dünyadan %12 daha büyük bir yarıçapa sahiptir, yerçekimi ve atmosferi ise Dünya ile hemen hemen aynıdır. Genesis gezegeninin yüzeyi %81 su kütlesi ile kaplıdır. Bunun dışında bir tanesi tamamen buzullarla kaplı olmak üzere gözlemlenen 4 büyük kara kütlesi vardır. Bu kara kütlelerinden en büyüğü Genesis Prime, insan yerleşimi için seçilmiştir. Ekvatoral sıcaklık yıl içinde ortalama öğlen saatlerinde 28 °C civarına yükselirken en soğuk satlerde ortalama 21 °C’dir. Genesis Prime kıtasının ortalama sıcaklığı yıl içinde yaklaşık 12 °C olup yerleşim yerlerinde 22 °C civarıdır ancak tekrar yerleşim sırasında anormal sıcaklıkların olduğu bölgeler tespit edilmiştir. Gezegenin kuzey kutbunu tamamen kaplayan engin buz denizi Glacies olarak adlandırılmıştır. Sıcaklığın -60 C°'nin epey altına indiği bölge ilk koloni sırasında bir takım araştırmaların yapılması için kullanılmıştır. Genesis Prime'ın güney doğusunda, gezegen tarihi göz önünde bulundurulursa yakın bir dönemde kıtadan ayrılmış olan Puer bulunur. Kıtanın kuzeydoğusunda pek çok aktif volkan olduğu bilinmektedir. Son olarak hakkında çok az şey bilinen, Genesis'in ikinci en büyük kıtası olan Secunda, Genesis Prime'ın batısında bulunmaktadır. Secunda'ya yapılan seferler hakkında bilgi olmamasına rağmen atmosferden çekilen görüntülerde bir limanı olduğu görülmektedir.
Genesis Prime[]
Genesis Prime, bilinen kalıcı yerleşimin yapıldığı tek kıtadır. İnsanlık gezegenin kuzey batısına özellikle yoğun bir şekilde yerleşmiştir. Daha yerleşilebilir olarak görülen batı yakası, Faraway sıra dağları ile doğudaki Primos Çölü bölgesinden ayrılmaktadır. Kıtanın fazla seyahat edilmemiş güney yakası ise toprak rengi sebebiyle Crimson Expanse olarak adlandırılmıştır. [REDACTED] olayına rağmen geçen bir asırda pek çok bölge tekrardan doğanın emrine girmiştir. Yıkılmış insan kalıntılarını örten bir bitki örtüsü özellikle Primos çevresinde oldukça sık bir sahne denilebilir. Gezegendeki insan dışı yaşam üzerine pek çok araştırma yapılsa bile bulgular günümüze erişememiştir. İlk kolonistler tarafından getirilen hayvanların ise sayısının hızla arttığı biliniyor. Ancak geçen sürenin ve [REDACTED] etkisinin bu canlılar üzerinde bıraktığı etkinin araştırılması gerekli. Geçici araştırma istasyonları dışında gezegende aşağıdaki yerleşim yerleri bulunur:
- Primos: Genesis Prime kıtasının kuzey batı sahilinde yer alan Primos, gezegenin ilk ve en büyük yerleşim yeridir. Çoğunluğu 1-2 katlı olan evler geniş bir şekilde yayılmıştır. On bin hane olarak planlanan yerleşim yerinin nüfusu ilk 12 yıl boyunca dışarıdan gelen kolonistler ile hızlıca artmıştır ve 18 bin kişi ile tavan yapmıştır. 2141 yılında [REDACTED] ardından nüfusun ne olduğu bilinmemektedir ancak hayatta kalanların olduğuna dair veriler vardır.
- Iliad-2 Radyo istasyonu: Primos a yaklaşık 90 kilometre uzakta olan bir radyo istasyonudur. 2141’deki yıkımı görece hafif atlatması ve çalışan sistemleri sebebiyle Genesis Reborn projesinin ana üssü olarak seçilmiştir. Radyo kulesi çalışır olmasına ve güvenlik adına önlemler alınmış olmasına rağmen üs kalabalık bir grubu destekleyecek kapasitede değildir.