Planet: Fortur Majoris
Halk Arası İsmi: Atlas
Sistemdeki Yeri: 2
Sistemdeki Toplam Gezegen Sayısı: 6
Doğal Uydu Sayısı: 0
Yapay Uydu Sayısı: 2 (Titan - Kerberos Kompany Üssü ve Gözetleme Merkezi, Atlas Rising - Atlas Regiment’ının Konakladığı Kışla )
Yer Çekimi: 2 G
Gün uzunluğu: 36 Standart Saat
Yıl Döngüsü: 244 Standart Gün
Gezegendeki Su Oranı: %62
Teknoloji Seviyesi: Modern.
En Yüksek Doğal Canlı: En baskın tür sürüngenler olmakla beraber çeşitli uçarca ve yer altında yaşayan yaratıklardan oluşuyor. Gezegenin yüksek toksisite değerinden dolayı canlıların neredeyse tamamı tolerans geliştirmiş durumda.
Nüfus: 2 bin.
Yönetim: Askeri. KK’nın atamış olduğu vali tarafından yönetilen tek bir klan var. Atlas’ın Çocukları.
Ekonomi: Yaşamın sürdürülmesi için tüm kaynak Kerberos Kompany tarafından sağlanıyor. Klan üyeleri istihkaklarını alıyor. Kendi içlerinde basit bir değiş-tokuş sistemi mevcut.
Genel Coğrafya: Gezegenin atmosferi ve toprağının toksisite seviyesi tarıma elverişli değil. Sık yağmur ormanları ve yer yer bataklıktan oluşuyor. Yerel canlıların oluşturmuş olduğu bir mağara sistemi de mevcut. Bu mağara dizesinden dolayı bazı yerlerde çökmeler görülüyor.
Tum Atlas resurrexit (ve Atlas Doğruldu)
Atlas’ın Çocukları alayının arması
Fortur Majoris, Kerberos Kompany’nin Tartarus’tan sonraki en büyük üs gezegeni sayılıyor. Halk arasında Atlas olarak bilinen gezegen, ismini burayı ilk kolonize eden subaydan alır. Kayıtlara göre KK buraya ilk ulaştığında yaşama elverişli olmadığından ötürü es geçecekken bir grup insanın yaşadığını fark ederek incelemeye başlamıştır. Tüm şartlara rağmen bu grubun hayatta kalma konusunda gösterdiği başarı subayları etkilemiş ve bunu bir fırsat olarak görüp Atlas’ı askeri üsse dönüştürmüşlerdir.
Bu gezegende doğan insanların yaklaşık %80’i çevre koşulları ve çeşitli yırtıcı hayvan saldırısı dolayısıyla yetişkinliğe erişemiyor. Geriye kalan kısımsa, Atlas’ın Çocukları isimli KK alayına katılma hakkı kazanıyor. Dolayısıyla bu alayın ilk ve en büyük sınavı hayatta kalmak. Her ne pahasına olursa olsun.
Sonrasında askeri eğitim almaya başlıyorlar. Bu alay için eğitilen askerlerin hepsi, yine sadece bu alaydan çıkmış ve saha görevinden çekilmiş tecrübeli subaylar tarafından yapılıyor. Gezegenin yapısı itibariyle Atlas’ın Çocukları, mükemmel izciler ve gerilla savaşçıları olarak yetiştiriliyor. Aldıkları eğitim sırasında asıl sınanan unsur, kendi halkına ve daha da önemlisi KK’ya olan koşulsuz bağlılıkları oluyor.
Kendilerine has bir inanç sistemleri bulunuyor. Atlas’ın ölümcül şartlarının onları yaşama hazırlayan bir öğretici, bir ebeveyn olduğuna ve KK’nın da bu süreçte yol gösteren seçilmiş kişiler olduğuna inanılıyor. Yaşamın Atlas ile başlayıp orada son bulacağına dair inançlarından dolayı KK içerisinde subaylar dışında naaşı evine yollanan tek alay Atlas’ın Çocukları’dır. Doğdukları toprağa gömülerek yaşamın devamlılığını getireceklerine ve bir gün geri döneceklerine inanıyorlar. Dolayısıyla KK’nın hedef gösterdiği tüm düşmanlar yaşamın kendisine karşı gelen, onun yardımcılarına meydan okuyan kişiler olarak görülüyor. Doğal yaşamın içerisinde herkesin yeri olduğuna inanan Atlas’lılar, kendilerini avcı düşmanlarınıysa av olarak düşünüyorlar. Yani herkes yapması gereken görevi yapıyor. Bu sebepten dolayıdır ki Atlas’ın Çocukları KK tarihi boyunca hiç Ceza Kıtası’nda bulunmamış veya cezai işleme tabii tutulmamışladır. Ayrıca zor görevlerde de ilk tercih edilen kişiler olmalarıyla da bilinirler, herhangi bir motivasyona ihtiyaç duymamalarından ötürü.
Teknolojinin neden gerekli olduğuna dair herhangi bir sorunları olmamasına rağmen basitliğin pratikliğini de unutmadıklarından, Atlas’ın Çocuklar’ını taşıdıkları antik silahlardan tanıyabilirsiniz. Olası bir durumda son çare olarak hepsi, Atlas’da hayatta kalmalarına yaramış kılıç, kalkan, mızrak, balyoz veya yaylarını kuşanmış olarak sahaya çıkarlar.
Diğer öne çıkan özelliklerinden biri de taşıdıkları solunum cihazlarıdır. Atlas’ın toksik atmosferi ve yerçekiminin Terra’ya göre iki kat daha kuvvetli olmasından dolayı, Atlas’ın Çocukları farklı bir gezegende görev aldıkları zaman bu cihazları taşımak zorunda kalırlar. Yine benzer sebeplerden ötürü, yerçekiminin daha az olduğu yerlerde hareket etmek onlar için çok daha kolay hale geldiğinden, standart bir insana göre çok daha hızlı ve dayanıklı olurlar.